TUNA KOÇ 14 EYLÜL FESHANE İFTAR YEMEĞİ KONUŞMASI...
14 Eylül Günü İstanbul Feshane’de bir iftar yemeği veren Tuna KOÇ masaları tek, tek gezerek misafirleri ile ilgilendi. Yemekten sonra bir konuşma yapan Tuna KOÇ Şunları Kaydetti; Değerli Dava Arkadaşlarım davetimize icabet ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Sözlerime başlarken Ramazan-ı Şerifin Hayırlara Vesile olmasını temenni ediyorum. İnşallah Birlik ve Beraberliğimize Ramazan’ın Rahmeti Vesile Olur…
1974 yılında yedi yaşımdayken Gümüşhane Ülkü Ocaklarının Maskotu gibiydim ve gecesinde şu şiiri okudum.
Ağlama balam Ağlama,
Tunç Yürekli olanın Yavuz olur Ülküsü.
Bu ne Kanboçya Öyküsü, nede Küba Türküsü
Bu Esir Milletimin Hasret TÜRKÜSÜ…
1977 yılında şu şiiri öğrendim,
Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz
Vurulmuşum Vurulmuş, Düşmüşüm Güpegündüz
Şakağımdaki Kansa, O Benim Gülüşümdür,
Namert Sürünmektense, Erkekçe Ölüşümdür…
Liseli Yıllarımız da Mehmet Akif ten,
Zalimi asla sevemem,zulmü alkışlayamam
Gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum
Kanayan bir yara gördümü, yanar ta ciğerim
Onu dindirmek için kamçı yerim çifte yerim
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım
Çiğnerim, Çiğnerim, Hakkı Tutar Kaldırırım…
Bu şiirleri, hangi ruh iklimin de yetiştiğimizi ve karekterimizin nasıl oluştuğunu bilesiniz diye okudum….
Kongreye Tek Aday İle Gidilmesi İçin Uğraştık…
Rahmetli Liderimizi maalesef kaybettik. Bunun neticesinde parti tüzüğümüz gereği kongre toplanması gerekiyordu ve bunu yaptık. Büyük kurultay gerçekleşti. Biz kongreye tek aday gidilmesi için uğraştık. Bazı sebeplerden dolayı üç adaylı bir kongreye gittik. Bu kongrede bizlerin nasıl bir tavır aldığını hepiniz gördünüz. Kongre öncesinde bir söz vermiştim. Kaybetmek pahasına da olsa “ Allah bize nasip ederse, Kocatepe’deki havayı hiçbir şekilde bozmayacağım” demiştim.
Amacımız Kongreyi Almak Değil; Birlik, Beraberliği Sağlamaktı…
Şahadet sürecinde duygusal bir bağ oluştu ve herkes sayın genel başkan Yalçın Beyi karşısında gördü. Bunun neticesinde kongreye gelen gönüldaşlarımızın yarısı bu duygusal bağın etkisindeydi. Bu bağı şahadet sürecini kongreye taşıyarak koparabilirdik ancak benimsemediğimiz ve eleştireceğimiz birçok konu olmasına rağmen bunu yapmadık. Çünkü amacımız kongreyi almak değil; Birlik ve Beraberliği sağlamaktı. İkinci turda çekilmemim sebebi ise korkmam vb. durumlar değil aksine delegenin ayrılması nedeniyle kim seçilirse seçilsin 250 oyla bir genel başkan seçilecekti. 250 – 300 oyla seçilen birinin genel başkanlık yapamayacağını düşündüğüm için çekildim ve kendi oyumu açıktan Yalçın Beye vererek daha fazla oy almasını sağladım.
Ahmet’in, Mehmet’in Sponsor Olduğu bir Hareket Asla Başarılı Olamaz…
Kongre sonrasında Hayırlı Olsun demek için kendilerini ziyaret ettim ve oluşan birlik ve beraberliğin kongre sonrasına taşınması gerektiğini söyledim.Daha sonra diğer Genel Başkan yardımcıları ile görüştüm. Kongre öncesi parti için idare ve ekonomik çalışmalar yaptığımı ve bunları kedilerine vermek istediğimi ifade ettim. Ahmet, Mehmet vb. isimlerin sponsor olduğu bir hareketin başarılı olamayacağı için tabanın aktif rol aldığı bir yapı ile Partinin finansman sorununu halledebileceğimizi, dile getirdim.
Birçok kez düğün, sünnet vb. programlarla bir araya gelmemize rağmen verilmiş herhangi bir cevap yok. Partimizin bütün programlarında yer alarak kendimi gösteriyorum çünkü Şehit Liderimizin yokluğunda katkı sağlamak istiyorum. Allah İzin verdiği sürece elimden geleni yapacağım…
Bu hareketin bir şahıs partisi olmadığını aksine bir dava, mefkûre partisi olduğunu ve Liderimizin Şahadetiyle bu davanın bitmeyeceğini göstermek istiyoruz.
Allahsızlara Karşı Allah’ını Savunan…
Vatansızlara Karşı Vatanını Savunan…
Devletsizlere Karşı Devletini Savunan…
Milliyetsizlere Karşı Milletini Savunan …
bir felsefenin talibiyiz. Bu güne kadar böyle Geldik, Böyle de gideceğiz Allah’ın İzniyle… Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasına sahip çıkmak ancak bu duruşuna sahip çıkmakla mümkündür.
Hiçbir Etnik Grubun Dilinin Resmi Dil Olmasını Doğru Bulmuyorum…
İlk önce kürt açılımı diye başlayıp sonra demokratik açılım adını alan bir süreç yaşanıyor. Bu süreçte şunu hatırlatmak istiyorum;
1993 yılında partimizin kurulma çalışmaları sürerken, Ankara da bir toplantıda Genel Başkanımıza “ bazı televizyonların Kürtçe yayın yapması ” hususunda ne düşündüğünü sordum.
Liderimiz Şu Cevabı Verdi;
“Biz insanların doğuştan gelen haklarının hiçbirine karşı değiliz…
Biz kimsenin örf, adet ve ananelerine karşı değiliz…
Hiçbir kimsenin doğuştan sahip olduğu hakları,inançları başkasının referandumuna götürülemez. “
Bizlerde,Şehid Liderimizin yolunda, inandığımızı dosdoğru söyleyeceğiz. Eğilmeyeceğiz, bükülmeyeceğiz ,sünemeyeceğiz.Dimdik duracağız Allahın İzniyle… Ben hiçbir etnik grubun dilinin resmi dil olmasını doğru bulmuyorum…
Bu ülkedeki sorunun Güvenlik-Özgürlük-Refah olduğunu Liderimiz G.Ö.R projesi ile dile getirdi ve Türkiye’nin dört bir yanında billboardlarda bu proje gösterildi. Fakat şu anki genel merkezimiz İçişleri Bakanın partiyi ziyaretinde bu projeyi gündeme getirmeyi hatırlamadı bile…
Bu ülkede Güvenlik Sorunu Vardır…
Bunun çözümü asayişin sağlanması ve pkk’nın teslim olması ile mümkündür. Başka yolu yoktur. Devlet hiçbir zaman çapulcuları ,çeteleri muhatap kabul edemez…
Bu ülkede Özgürlüklerin Genişlemesi Gerekmektedir;
Bunun için birey e-ferde,cemaate daha fazla özgürlük alanı sağlanmalıdır. Bir ülkede yaşayan insanlar birbirinden hoşnut değilse asla büyük bir devlet olamazsınız.
Sorunlara kafa yormazsan, elbette bir Bakan Geldiğinde Ne Yapacağını Şaşırırsın…
Bu ülkede özgürlüklerden yakınması gereken mütedeyyin dindar insanlardır. En fazla özgürlük sorununu onlar çekmektedir. Hala başörtüsü bir çiledir.
Ülkeyi yönetenler muhalefet gibi hala meydanlarda dolaşıp Devleti şikayet ediyorlar. Bu noktada Büyük Birlik Partisinin söyleyeceği çok söz vardır ancak sen bu sıkıntıları çekmezsen, bu sorunlara kafa yormazsan elbette ki bir bakan geldiğinde ne yapacağını şaşırırsın.
Genel Merkezimiz Siyaset Üretemiyor…
Partimiz içerisinde bu konunun uzmanı arkadaşlarımız, büyüklerimiz olmasına rağmen Genel Merkezimiz onlara danışmamıştır. Eğer ki bu konuda uzmanlar bir araya getirilip bir çalışma yapılsaydı, B.B.P siyaset üreten bir konuma gelirdi. Bu Noktada maalesef Genel Merkezimiz Siyaset üretemediğini göstermektedir…
Bu Şekilde Küçük Birlik Bile Oluşturamazlar…
Yaptığımız bu iftar yemeği normalde 12 Eylül gününe planlanmıştı. Ancak İstanbul Alperen Ocaklarının programı ile çakışmaması için İl Ocağımızın ertelenmesi yönünde talebi olunca bizlerde tabi ki diyerek bu güne erteledik. 12 Eylül günü İstanbul’da düzenlenen bir iftar yemeğine yanımdaki birçok arkadaşım davet edildi. Sadece beni davet etmediler…
Ben son beş yıl içinde partide görevim olmamasına rağmen MKYK toplantılarına yurt dışından gelerek katıldım ve partinin yanında olduğumu gösterdim. Allah’ın İzniyle Bundan Sonra da Böyle Olacak. Fakat iktidarda olanlar onlar ve kucaklaşmayı gerçekleştirmesi gerekenlerde onlar. Buna rağmen bunlar partiye,sendikaları,federasyonları ele geçirmek gibi bakıyorlar. Eğer ki herkesi kucaklamazlarsa Büyük Birlik içinde, bir Küçük Birlik bile oluşturamazlar…
Yalçın Bey “16 Ay Sonraki Kongrede Ben Yokum” Diyor… Eğer Yoksan neden korkuyorsun? Niye birleştirmiyorsun insanları?
Onların Vazgeçemediklerinden, Ben Vazgeçmeye Hazırım…
İstediğimiz şey hiçbir ilçenin ve ilinfesih edilmemesi ve görevden alınıyorsa da kongre yapılmasıydı. Ancak bunu yapmıyorlar. İstanbulda 6 tane ilçe görevden alındı. İstanbul il hukuken 45 gün içerisinde kongre kararı alması gerekirken 50 gün oldu hala bir adım atılmadı.
Eğer ki herkesi kucaklayıp tam demokratik davranırlarsa size söz veriyorum onların vazgeçemediklerinden ben vazgeçmeye hazırım.
Sıratı Müstakimden ayrılmadıkları sürece emirlerinde olduğumu kongrede beyan etmiştim. Biz sadece parti içinde Değil; Türkiye de Birliği Sağlamak Zorundayız… Bu tavır ile, zaten az olanı da bölerek bu birlik yapılamaz…
Gereken Yapılmazsa Partiyi Olağanüstü Kongreye Götürürüm…
Nasıl ki Büyük Kurultayda Delege hakem yapıldıysa, her yerde hakem delege olmalıdır. Eğer bunu yapmazlarsa size Şerefim Üzerine Yemin Ediyorum “ Bu Partiyi Olağanüstü Kurultaya Götürürüm” Hiçbir Teşkilat Fesih Edilmeyecek… Görevden alım olursa kongre kararı alınacak. Eğer bu yapılmazsa 3-4 ayda değil; 3-4 günde olağanüstü Kongreye Götürürüz ALLAH’IN İZNİYLE…
Bizler Ayrıştıran Değil, buluşturan Olalım…
Buradaki arkadaşlarımdan rica ediyorum; herkes bulunduğu teşkilata sahip çıksın. İki kişi küs ise üçüncüsü onları bir araya getirip barıştırsın,birleştirsin.. Bizler ayrıştıran değil, buluşturan Olalım. Bunun içinde elimizden geleni yapacağız
Ben SUİKAST Olduğuna İnanıyorum…
Kaza konusunda Büyük Birlik Partisi Genel Merkezi de, Devletimiz de üzerine düşeni ciddi şekilde yerine getiremedi. Ben olayın kaza olduğuna da, sabotaj olduğuna da inanmıyorum. Ben Olayın SUİKAST olduğuna inanıyorum. Çünkü bir araya geldiğimiz uzmanlardan hiçbirisi bu olaya kaza demedi.
Allah isterse tuzak kuranların tuzağı bozulur. Biz bunun için mücadele ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz…
Tuna KOÇ
Nizam-ı Alem Ocakları Eski Genel Başkanı
Olağanüstü kurultayda Mevcut Genel Başkan Yalçın TOPÇU’NUN listesinden MKYK’ya Seçilen ancak daha sonra istifa eden Hüseyin BERÇİN de bir konuşma yaptı…
İstifasının sebepleri arasında Genel Merkezin üslup hatası olduğunu dile getiren BERÇİN Şu Samimi Açıklamalarda bulundu;
Birlik, Beraberliğimiz DİK DURUŞ Olarak Ortaya Çıkacaktır…
Bundan önce Ocaklarımızda hangi duygular ile hareket etmişsek, hangi duygular içerisinde şehit Genel Başkanımızın emrettiği şekilde mücadele etmişsek, bundan sonra da kendisiyle ( Tuna KOÇ ) birlik ve beraberlik içerisinde mücadele edeceğiz. İnşallah bundan sonra mücadelemiz İlay-I Kelimetullah Nizam-I Âlem hususunda olur. Ve İnanıyorum ki Birlik Beraberliğimiz ülkemizin geleceğinde bir DİK DURUŞ olarak ortaya çıkacaktır. İnşallah HAYIRLI OLUR…
TUNA KOÇ...
ADAMLIK KANUNNAMESİ
1-Her işin başı Bismillah, her niyet hayır olacak.
Nefsine, şeytana, uymayacaksın.
2-İlim, irfan, bilgi rehberin olacak,
Hz. Kuran’dan şaşmayacaksın.
3-Bir yol göstericin,mihmandarın olacak,
Şüpheye, vehime, düşmeyeceksin.
4-Meşveretin eksiksiz, d...anışman tam olacak,
Fikir de inat etmeyeceksin.
5-Hazırlığın tam, yol arkadaşın sağlam olacak,
Düşmanını gevşek sanmayacaksın.
6-Kalkışın varışın erken olacak,
Kendini geç kalmış bulmayacaksın.